Minimalizm
İlk olarak 1960’lı yıllarda modern sanat ve müzikle hayatımıza giren minimalizm günümüzde hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Son dönemde popüler bir şekilde yaşam felsefesi olarak hayatımıza giren bu kavram Türkçede sadeleşme olarak karşılık buluyor. Bu kavram kısaca, yalnızca ihtiyaç duyulan şeylere odaklanmayı, ihtiyaç duyulmayanları ise tamamen yaşamdan çıkarmayı öğütlüyor.

İhtiyacın ne?
Günümüzde artan tüketim çılgınlığı çoğu zaman ihtiyacımız olmayan ürünleri satın almamıza sebep oluyor. Sürekli karşımıza çıkan indirimler, reklamlar ve yeni ürünleri görüp gerçekten ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alıyoruz. Üstelik araştırmalar materyalist yaklaşımların kişinin mutluluğunu artırmadığını gösteriyor. Örneğin ihtiyacımız yokken üst model telefon almak bize anlık bir mutluluk veriyor ancak uzun vadede bizi daha mutsuz kılıyor. Çünkü yeni modeller çıktıkça elimizdekiyle memnun olmuyor, hep daha yenisine sahip olmak istiyoruz. Ancak minimalizm felsefesini uygulayarak bu döngüden kurtulmak mümkün!

Nasıl minimalist olunur?
Minimalizmde kesin kurallar olmamakla kişinin uygulayabileceği adımlarla başlaması öneriliyor. Kimsenin bir anda 6 eşyayla yaşamaya başlamasını beklemek gerçekçi olmaz. Minimalizme yeni başlayacak olanlar için birkaç öneri ise şu şekilde:
- Eşyalarınızı tek tek gözden geçirin. Kendinize bu eşyaya gerçekten ihtiyacım var mı veya bu kıyafeti ne kadar sıklıkla giyiyorum gibi sorular sorun. İhtiyacınız olmayanları yavaş yavaş hayatınızdan çıkarın.
- Yeni bir ürün alırken artılarını ve eksilerini iyi düşünün. Mümkünse yeni bir ürün aldığınızda evinizdeki bir ürünü de hayatınızdan çıkarın.
- Plan yaparak satın aldıklarınızı gözden geçirin. Bir defter tutup aldıklarınızı ve hayatınızdan çıkardıklarınızı not alabilirsiniz.
- Düzen uzmanı Marie Kondo’nun minimalist yaklaşımı Konmari metodunu deneyerek başlayabilir ve düzenleme ile ilgili adım adım öğrenerek uygulayabilirsiniz.
Amacınız bilinçli bir tüketici olmak ve daha az eşya ile hayatımızda daha çok alan açmak olması dileğiyle…